Pazar, Eylül 11, 2005

hayata nasıl bakmayı öğrenmelisin

Notify Blogger about objectionable content.
What does this mean? BlogThis!UCUK
Donsuzun gönlünden dokuz top kumaş geçermiş. Tanrı fındığı verir ama kırmaz. Gezen tilki, yatan aslandan nasiplidir.

Cuma, Ocak 07, 2005

vesikalýk


// posted by veso @ 11:48 PM
Comments:
VESO NOTLARI


12 Aralık 2004 Pazar
20:50


Tarih: Sat Dec 28, 2004

hayata nasıl bakmayı öğrenmelisin..!!!

Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikayet eden;
Her gün hayatinin ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı.
Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten
yorulmuştu. Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu
karsısına.
Genç kızın bu yakınmaları karsısında, mesleği asçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi.
Bir gün onu mutfağa götürdü.
Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu.
Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca,Bir cezveye bir patates, diğerine
bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu .
Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı.
Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karsılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu.
Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.
Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi.
Yirmi dakika sonra, adam cezvelerin altındaki ateşi kapattı.
Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu.
İkincisinden yumurtayı çıkardı.
Daha sonra son cezvedeki kahveyi bir fincana boşalttı.
Kızına dönerek sordu: - "Ne görüyorsun ?"
"Patates, yumurta ve kahve" diye alaylı bir cevap verdi kızı.
"Daha yakından bak bir de" dedi baba, "patatese dokun."
Kız denileni yaptı ve patatesin yumuşamış olduğunu söyledi.
"Ayni şekilde, yumurtayı da incele".
Kız, kabuğunu soyduğu yumurtanın katılaştığını gördü.
En sonunda, kızının kahveden bir yudum almasını söyledi.
Söylenileni yapan kızın yüzüne, kahvenin nefis tadıyla bir gülümseme
yayıldı.
Ama yine de bütün bunlardan bir şey anlamamıştı:
"Bütün bunlar ne anlama geliyor baba? "
Babası, patatesin de, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de ayni
sıkıntı yasadıklarını, yani
kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı.
Ama her biri bu sıkıntı karsısında farlı farklı tepkiler vermişlerdi.
Patates daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken, kaynar suyun
içine girince yumuşamış ve güçten düşmüştü.
Yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki ince kabuğun içindeki sıvıyı
koruyordu. Ama kaynar suda kalınca, yumurta sertleşmiş katılaşmıştı. Ancak kahve çekirdekleri bambaşkaydı.
Kaynar suyun içinde kalınca, kendileri değiştiği gibi suyu da değiştirmişlerdi ve ortaya tamamen yeni bir şey çıkmıştı.
"Sen hangisisin" diye sordu kızına.
"Bir sıkıntı kapını çaldığında nasıl tepki vereceksin?"
"Patates gibi yumuşayıp ezilecek misin? "
"Yumurta gibi, kalbini mi katılaştıracaksın ? "
"Yoksa,
Kahve çekirdekleri gibi, basına gelen her olayın duygularını
olgunlaştırmasına ve hayatına ayrı bir tat katmasına izin mi vereceksin...
_________________
BENİ SADECE TANRI YARGILAR....!
# posted by veso : 5:28 PM
Post a Comment

<< Home

About Me
Name:veso
View my complete profile

Links
Google News
Edit-Me
Edit-Me
ARCHIVES
Ocak 2005Şubat 2005Nisan 2005Haziran 2005Eylül 2005

Comments: Yorum Gönder

<< Home

This page is powered by Blogger. Isn't yours?