Cumartesi, Temmuz 09, 2016

Karı koca aynı yatakta

Karı koca ömür boyu neden aynı yatakta yatarlar.
Yatmak zorundalar mı?
Tamam istedikleri zaman sarılsınlar birlikte olsunlar birlikte uyusunlar ama herkesin yeri odası yatağı ayrı olamaz mi.?
Gelenek diye tabu diye insanlar ömürlerini bu işkenceyle mi geçirmek zorundalar.
Efendim birbirlerini sevdikleri için birlikte yatıyorlar diyenleri duyar gibi oluyorum. 
Ne sevgisi kardeşim bu ülkede herkes birbirini severek mi evleniyor. 
Diyelim seviyorlar birbirlerine deli gibi aşık iken evlendiler.
Her gün uyurken farkında olmadan birbirlerinin; 
Horlamasını 
Geğirmesini 
Uykuda konuşmasını
Ten kokusunu 
Ter kokusunu 
Osuruk kokusunu 
Sabahları leş gibi ağız kokusunu 
Çekmek zorundalar mı 
Buna hangi sevgi
Hangi aşk dayanır. 
Bu bir gün değil,
Bir ay değil,
Bir yıl değil,
Ölesiye işkence
Karı koca da olsa insanın kendine özel bir yatağı,odasıi yalnızlığının zevkine varacağı özel bir dünya seçeneği olsa kocasını daha çok sevmez mi sizce.?
Arada sarılmalar, sevişmeler,sarılıp uyumanın zevki daha başka olmaz mı.,
Gelenekler ve tabular ne kadar yer etmiş beynimize tüm insanlık ömür boyu kendine işkence ediyor.
Derhal bu konuda da bir devrim şart bence. :) :)
Biliyorum simdi bir çok insan çevresinden çekindiği için bu yazı hoşuna gitse de beğen tuşuna basmaya cesaret edemeyecek.
Yada yorum yazmayacak :)
acaba eşiyle sorunumu var dedikodusuna maruz kalmamak ve
Elalem ne der ne düşünür diye.
işte bunlar insanın dikenli tabuları ve zincirleridir
insan

Salı, Ocak 16, 2007

Gmail - [zirvedagcilik] FW: daglarda sonbahar..

Gmail - [zirvedagcilik] FW: daglarda sonbahar..

Cumartesi, Mayıs 13, 2006


Gmail - Gelen Kutusu

Gmail - Gelen Kutusu

Pazar, Eylül 11, 2005

hayata nasıl bakmayı öğrenmelisin

Notify Blogger about objectionable content.
What does this mean? BlogThis!UCUK
Donsuzun gönlünden dokuz top kumaş geçermiş. Tanrı fındığı verir ama kırmaz. Gezen tilki, yatan aslandan nasiplidir.

Cuma, Ocak 07, 2005

vesikalýk


// posted by veso @ 11:48 PM
Comments:
VESO NOTLARI


12 Aralık 2004 Pazar
20:50


Tarih: Sat Dec 28, 2004

hayata nasıl bakmayı öğrenmelisin..!!!

Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikayet eden;
Her gün hayatinin ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı.
Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten
yorulmuştu. Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu
karsısına.
Genç kızın bu yakınmaları karsısında, mesleği asçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi.
Bir gün onu mutfağa götürdü.
Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu.
Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca,Bir cezveye bir patates, diğerine
bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu .
Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı.
Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karsılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu.
Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.
Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi.
Yirmi dakika sonra, adam cezvelerin altındaki ateşi kapattı.
Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu.
İkincisinden yumurtayı çıkardı.
Daha sonra son cezvedeki kahveyi bir fincana boşalttı.
Kızına dönerek sordu: - "Ne görüyorsun ?"
"Patates, yumurta ve kahve" diye alaylı bir cevap verdi kızı.
"Daha yakından bak bir de" dedi baba, "patatese dokun."
Kız denileni yaptı ve patatesin yumuşamış olduğunu söyledi.
"Ayni şekilde, yumurtayı da incele".
Kız, kabuğunu soyduğu yumurtanın katılaştığını gördü.
En sonunda, kızının kahveden bir yudum almasını söyledi.
Söylenileni yapan kızın yüzüne, kahvenin nefis tadıyla bir gülümseme
yayıldı.
Ama yine de bütün bunlardan bir şey anlamamıştı:
"Bütün bunlar ne anlama geliyor baba? "
Babası, patatesin de, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de ayni
sıkıntı yasadıklarını, yani
kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı.
Ama her biri bu sıkıntı karsısında farlı farklı tepkiler vermişlerdi.
Patates daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken, kaynar suyun
içine girince yumuşamış ve güçten düşmüştü.
Yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki ince kabuğun içindeki sıvıyı
koruyordu. Ama kaynar suda kalınca, yumurta sertleşmiş katılaşmıştı. Ancak kahve çekirdekleri bambaşkaydı.
Kaynar suyun içinde kalınca, kendileri değiştiği gibi suyu da değiştirmişlerdi ve ortaya tamamen yeni bir şey çıkmıştı.
"Sen hangisisin" diye sordu kızına.
"Bir sıkıntı kapını çaldığında nasıl tepki vereceksin?"
"Patates gibi yumuşayıp ezilecek misin? "
"Yumurta gibi, kalbini mi katılaştıracaksın ? "
"Yoksa,
Kahve çekirdekleri gibi, basına gelen her olayın duygularını
olgunlaştırmasına ve hayatına ayrı bir tat katmasına izin mi vereceksin...
_________________
BENİ SADECE TANRI YARGILAR....!
# posted by veso : 5:28 PM
Post a Comment

<< Home

About Me
Name:veso
View my complete profile

Links
Google News
Edit-Me
Edit-Me
ARCHIVES
Ocak 2005Şubat 2005Nisan 2005Haziran 2005Eylül 2005

UCUK

UCUK

Ferrarisini satan bilge

Ferrarisini satan bilge

11 Eylül 2005 Pazar
21:32

Yaşam kalitenizi,düşüncelerinizin kalitesi belirler.
Hata yoktur,sadece dersler vardır.
Amacınıza sadık kalın.
Yaşamın amacı amacı olan bir yaşamdır.
Dizgineşmemiş bir coşku ile yaşamın önemini hiç bir zaman unutma.Tüm canlı varlıklardaki özel güzellikleri görmeyi ihmal etme.Bu gün ve şu an bize verilmiş bir hediyedir.Amaçlarına odaklanmaya devam et.Evren geri kalan herşeyi halledecektir.
Korktunuz şeyleri yapın.
***********************************
Ellerimizden kum taneleri gibi akıp giden zaman asla geri gelmez.Zamanı erken yaşlardan itibaren akıllıca kullanananlar zengin,üretken ve doyuma ulaştıkları bir yaşamla ödüllendirilir.
********************************************************
Yaşayan hiç bir şey kendi başına,sadece kendisi için yaşamaz.
Çıkar gözetmeksizin başkalarına yardım et.
Yapabileceğin en soylu davranışın başkalarına birşeyler vermek olduğunu anlamalısın.Daha üstün amaçlara odaklanmaya başla.
Kazanım için mutluluğu asla feda etme.
Her günü son gününmüş gibi yaşa.
Hepimiz burada özel bir nedenle bulunuyoruz.Geçmişin esiri olmayı bırak.Geleceğin mimar ol.

Mutluluğun sırrı basittir.Gerçekten yapmayı sevdiğiniz şeyi bulun ve sonra tüm enerjinizi onu gercekleştirmeye yöneltin.Bunu yaptınızda yaşamınız zenginleşir ve tüm arzularınız kolayca ve fazlasıyla gerçekleşir.
Evren cesur olanın yanındadır.Yaşamını en yüksek düzeye ulaştırmayı başardığında ,ruhunun gücü sana kılavuzluk edecek ve seni muhteşem hazinelerle dolu büyülü yere götürecekir.

1-Zihninin ustası ol.
2-Amacını izle
3-Disiplinli yaşa
4-Zamanına saygı göster
5-Başkalarına yardım et
6-Anı kucakla


Salı, Eylül 06, 2005

Doga Artık Yaşamıyor

05/09/05

DOGA’NIN GİDİŞİ


Siz hiç tanrıya kızdınızmı,sizi bilmem ama ben dün gece yıllarca beraber olduğum kuşumu elimden aldığı için kızdım.Bunda da bir hayır var diyerek kendimi teselli ettim.
O susmak bilmeyen şen ve şakrak sesinin yokluğu evde hepimizi hüzünlendirdi .Sabahları beni uyarmasından artık mahrum kaldım.Bunu anlatmak sanırım imkansız.O her sabah 6:00 da öter ben spor yapmaya giderdim.Onun sesiyle uyanmak tarifsiz bir duygu idi.Eve gelince mutlaka öter.Adeta sizi karşılardı. Bu gün 5 eylül. Doğa bana verdiği ‘’doğa’’ isimli kuşu benden aldı.İnanının babamın ölümünden fazla üzüldüm desem yalan olmaz.Ve artık karar verdim her canlı tanrının uygun gördüğü yerde yaşar ve asla hapsedilmemeli..Bu kuşu hapsettiğim için tanrı beni affetsin. Veysel /İzmir/05/09/2005

Perşembe, Haziran 16, 2005

UCUK: ucuk

UCUK: ucuk

Pazar, Nisan 10, 2005


Çalýþma Arkadaþlarým Posted by Hello

This page is powered by Blogger. Isn't yours?